"Bugünlerde rengim gri ve sisler içindeyim. Göz gözü görmüyor içimde. Geçmedi gitti bu miskinlik ve karamsarlık hali. Ne yaparsam yapayım sadece o an için işe yarıyor. Sonra sıkılıyorum, uyumak uyumak hatta kış uykusuna yatmak istiyorum, o derece yorgunum. Mızmızlanmak, şikayet etmek hiç yakışmıyor bana biliyorum. Elimde değil işte gitmiyor bulutlar gökyüzümden, güneş doğmuyor, kuşlar ötmüyor, çiçekler açmıyor içimde. İstemiyor muyum cıvıldamayı yoksa? Beni bu kadar bezdiren ne? Bilmiyorum. Yoruluyorum insanların içlerindeki kötülükten, hasetten, birilerini incetmek için her türlü çamura bulanmayı göze almalarından. Bu kadar negatif olmaktan da nefret ediyorum. Günler hızla geçiyor ve ben her anın ziyan edilemeyecek kadar değerli, hayatın ne kadar kısa olduğunu da biliyorum. Oysa umutluydum yeni yıla girerken. Üzerimdeki miskinliği giden yılın bavuluna koyduğuma emindim. Koyduğumu sanmışım ya da bir yolunu bulup çıkmış oradan." Bu satırları haftalar önce çok daraldığım bir