Bu güzel ödülü bana layık gören blog arkadaşımdan bahsetmek istiyorum önce. Sevgili Eda nam-ı diğer Stil Direktörü'me yazdığı farklı ve espirili yorumlarıyla dikkatimi çekmişti. Edi'me her yorum yazışımda acaba O ne yazmış diye yorumunu okuduğum kişidir. Kısa zaman önce tanışmış olmamıza rağmen yıllardır tanışıyormuşcasına yakınlaştık birbirimize. Kıvrak zekasına hayran kaldığım, espirileriyle beni her zaman güldüren, tez zaman dostum Reyhan'ım, seni Edi'm sayesinde tanıdım :) iyi ki de tanıdım. Dostluğumuzun ölene kadar devam etmesi dileğiyle bana gönderdiğin senin kadar tatlı ödülümü yayımlıyorum. Canım Edi'me de bana senin gibi bir dost kazandırdığı için çok teşekkür ediyorum. Vee diyorum ki: Ediiiiii'm çok özledik seni... Kurallar gereği bu ödülü 15 kişiye göndermem gerekiyormuş. Bu defalık kuralları ihlal edip bu ödülü beni izleyen bütün arkadaşlarıma gönderiyorum :)
Son 1 yıldır kanaviçeye merak sardım. Onu mu yapsam, bunu mu yapsam diye diye müthiş bir arşiv yaptım kendime. Fakat son günlerde yaşananlar gücüme gitti. Ben de ilk deneme çalışmamı Atatürk'ün imzasıyla yapmak istedim. Önce malzemelerimi aldım, imzayı çarpı işi modelledim. 2 ay önce başladığım halde, ne zaman elime alsam Miya'nın ipe atlayıp oynamak istemesi yüzünden bitiremedim. Dün onun uyumasını fırsat bilip en sonunda bitirdim. Şimdi sadece çerçevelenme işi kaldı. Nasıl olmuş becerebilmiş miyim?
Yorumlar
sevgiler..